Sevgili Halis Özkahya’yı bir arkadaşımın vasıtasıyla tanırım. Şahsen hiç görüşmedik ama ortak arkadaşımız çok iyi bir insan olduğunu söyler. Ama iyi insan olmak iyi hakem olmak anlamına gelmiyor.
Fazla uzatmadan ortak arkadaşımız vasıtasıyla sordurttum kendisine pozisyonu. Konuşmayı arkadaşım bana şu şekilde aktardı.
Arkadaşım: - Halis bu haftaki maçta alexin penaltısını neden vermedin.
Halis: - Görmedim.
Arkadaşım: Peki o zaman neden sarı kart verdin.
Halis: - (Sessizlik)
Yani sarı karta verilecek cevabınız olmayınca o zaman işin içinde başka şeyler vardır. Bu arkadaşımız daha sonra 2 yıl önce Bursa’da oynanan maçta 85. dakikada takımımız 0-1 öndeyken ceza sahasına giren bursalı futbolcuya Gökhan Gönül nizami yaptığı savunmaya 7-8 metreden penaltı çalmıştı ve maç 1-1 olduktan sonrada 2-1 kaybetmiştik. Aklımda birde Trabzon-Gençlerbirliği maçı var. O maçıda çok kötü yönetmişti. Ve dün akşamki yönettiği maçta ayrı bi şenlikti. Tabi birde onu prens gibi futbolumuza musallat eden Mustafa Çulcunun maç sonrası yazısıda insanların yer değişikliklerinde söylemlerinin ve eylemlerinin nasıl değiştiğininde göstergesi.
ayni hakem dun, fenerbahce'nin 2 direk kirmizi kartini vermedi, onlari neden gormezden geliyorsunuz?
YanıtlaSilalex 1-0 olmadan once atilsa maci fener kazanabilirmiydi?
Sayın soy ozan bir önceki yazıyı okuduğunuzda orada ona değindim ve Halis Özkahya ile ilgili ayrı bir yazı yazacağımı söyledim.
YanıtlaSil