14 Aralık 2010 Salı

Silah yasası ile alakalı




Sevgili dostlar,

Şu anda meclisimizden geçmek üzere olan silah yasasına karşı alınan tavrın yetersiz olduğunu herhalde görmeyenimiz yoktur. Hatta belki bazılarımız öyle görmüyordurki böyle bir yasa çıkacağından haberimiz bile yoktur.

Bu yasanın meclisten geçmemesi için en azından meclis komisyonuna tepkimizi belirtebiliriz. Meclis komisyonun mail adresini aşağıda bilgilerinize sunuyorum. Ve kendi yazdığım mailide aşağıda kopyalıyorum.

Lütfen silahsız bir toplum için bişeyler yapalım.


kitkom@tbmm.gov.tr

Sayın Komisyon üyeleri,

Ülkemizde yeteri kadar şiddetin ve insanlarımızın birbirine karşı olan hoşgörüsüzlüğünü artık bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum.

Böyle bir durumda yeni düşünülen silah yasası ile mafya vari davranışlara özenen toplumumuza silahı özendirici ve alımını kolaylaştırıcı bir kanun taslağının mecilsten geçerek yasalaşması büyük bir toplumsal soruna yol açabilir.

Unutmamak gerekirki silahlanmanın sonucundan doğacak kayıplarda bu kanun tasarısının yasalaşmasından dolayı çaba sarfeden herkesin payı olacaktır. O silahlar bir gün bize veya sevdiklerimize doğrultulup ateşlenebilir ve işte o gün herşey için çok geç olabilir.

O yüzden geç olmadan bu yasaya dur diyelim ve meclise gönderilmeden yasayı iptal edelim.

Saygılarımla,

28 Kasım 2010 Pazar

Halis Özkahya'nın Marifetleri



Renkli gözlerine yüzündeki sahte gülümsemeye bakıpta aldanmayın sakın. Süper ligde daha bir çok maçı katledecek bir adam bence Halis Özkahya.

Sevgili Halis Özkahya’yı bir arkadaşımın vasıtasıyla tanırım. Şahsen hiç görüşmedik ama ortak arkadaşımız çok iyi bir insan olduğunu söyler. Ama iyi insan olmak iyi hakem olmak anlamına gelmiyor.

Öncelikle bu hakemin nasıl türk hakemliğinin başına bela olduğunu anlatayım. Bu arkadaşımız Beden eğitimi öğretmenidir. Eskiden İzmitin bir beldesinde ilköğretim okulunda öğretmenlik yapardı. Bende o mahallede oturuyordum. O zamanın MHK başkanı Mustafa Çulcu memleketlisi olarak (İzmitli) Halis’e prens gibi davranıyor ve ona sürekli maç veriyordu. İlk zamanlar bir izmitli olarak bir hakemin süper ligte maç yönetmesini hoş karşılıyordum. Taki Ankaragücünün cezası nedeniyle İzmirde oynanan lig maçına kadar. O maçın ilk yarısında Ankaragücü kalecisinin Alexi ceza sahasının köşesinde bariz düşürmesini aldatmaya yönelik hareket olarak sarı kartla cezalandırmıştı. Hakemler hata yapabilirler. Pozisyona uzak kalmış görmemiş olabilirler hiç birşey demem. Ama açık penaltının ardından aldatmaya yönelik sarı kart verirseniz o zaman dur derim. Pozisyonun fotolarını aşağıda bulabilirsiniz.







Fazla uzatmadan ortak arkadaşımız vasıtasıyla sordurttum kendisine pozisyonu. Konuşmayı arkadaşım bana şu şekilde aktardı.

Arkadaşım: - Halis bu haftaki maçta alexin penaltısını neden vermedin.

Halis: - Görmedim.

Arkadaşım: Peki o zaman neden sarı kart verdin.

Halis: - (Sessizlik)

Yani sarı karta verilecek cevabınız olmayınca o zaman işin içinde başka şeyler vardır. Bu arkadaşımız daha sonra 2 yıl önce Bursa’da oynanan maçta 85. dakikada takımımız 0-1 öndeyken ceza sahasına giren bursalı futbolcuya Gökhan Gönül nizami yaptığı savunmaya 7-8 metreden penaltı çalmıştı ve maç 1-1 olduktan sonrada 2-1 kaybetmiştik. Aklımda birde Trabzon-Gençlerbirliği maçı var. O maçıda çok kötü yönetmişti. Ve dün akşamki yönettiği maçta ayrı bi şenlikti. Tabi birde onu prens gibi futbolumuza musallat eden Mustafa Çulcunun maç sonrası yazısıda insanların yer değişikliklerinde söylemlerinin ve eylemlerinin nasıl değiştiğininde göstergesi.

Olimpiyat'tan Galibiyetle ayrılmak

Fenerbahçe 1-0 İstanbul B.B.

Bu hafta kulümüzün oynadığı en kritik maçtı bence İBB maçı. Çünkü herkesin malumu Olimpiyatta o takıma karşı bir türlü şansımız tutmuyordu. İBB nin lige ilk çıktığı sene maçı izlemek için oraya gitmiştim. Roberto’nun ilk lig maçıydı ve ilk yarıda gelen 2 şok gol ile boynumuz bükük ayrılmıştık o stadtan. Ve devam eden diğer 3 yıldada senaryo çok farklı olmamıştı. Herkesin aklının bir köşesinde acaba diye soru işaretleri vardı. Dualarımızla gönderdik takımı olimpayata.

Allahtan hava ve saha koşulları olimpiyat stadyumunun korkulan yağmurlu ve soğuk havası değildi. Takımımızı stadyuma giden 25000 civarındaki taraftarımız stadın büyüklüğünden dolayı çok az gözüküyordu. Giden herkesin ayaklarına ve yüreklerine sağlık. Maça iyide başladık. Niang’ın İBB defansının hatasından 7 dk. Da yakaladığı pozisyon hepimizdeki negatif enerjiyi almaya yetti. 17.dk da yine bir kafa vuruşu isabetsizdi. İBB ninde İbrahim Akın ile uzaktan şutlarında Volkan’ın başarısı ve vuruşlerın isabetsizliği ile İBB lehine skor olmadı. Tabi bu arada Alex’in İbrahim Akın’a yaptığı sert harekette yine olimpiyat stadının uğursuzluğundan olsa gerek diye düşünüyorum. Halis Özkahya ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım. Ona karşı özel düşüncelerim var. Cristian’a protestolar biraz olsun yaramış olsa gerek. Geçen hafta 1.dk da karşı ceza sahasına girerek alex e asist yapması ve dünde golden önce ceza sahasında topu takibi ve rakibi rahatsız etmesi sonucunda Alex’in golü geldi. Olimpiyatta bizim açımızdan sıcaklık ve mutluluk iyice yükselmişti.

Maçın 2.yarısında Alex e yapılan ceza sahası içindeki açık faulu beyimiz yine atladı. Daha sonra yine kalemizde İBB nin şutlarını gördük. Burada şansımız ve İBB li oyuncuların son vuruş beceriksizliği vardı. Aykut hocamısın klasik haline getirdiği bizim açımızdan her ne kadar yanlış olsada kendi adına doğruları açısından Alex i 70 li dakikalarda yine oyundan aldı. İBB bu dakikadan sonra daha tehlikeli olmaya başladı. Niang ın penaltıyı kaleciye teslim etmesiyle birlite İBB daha fazla bir ivme yakaladı. Bir arkadaşım Niang ın kaçırdığı goller ve penaltılar için ‘Guiza’nın takımla idmana çıkması Niang için yetmiş’ dedi. Buda gerçekten ilginç bi cümle olarak kaldı aklımda.

Gökay’ada küçük bir paragraf açalım. O henüz 18 yaşını yeni bitirmiş bir genç. Emre’nin yokluğunda hiçte sırıtmıyor oynadığı bölgede. Elbette abileri kadar efektif değil ama şu anda yaptıkları ilerisi için iyi ışıklar veriyor bizim için. Okan, Gökay, Mert, Berk ve Hasan gibi genç oyuncularımız için Aykut hoca büyük şans. Umarım Fenerbahçemiz için katkılı olurlar.

Son dakikalarını rahat geçirmesekte maçı kazanmak herkes adına keyifli oldu. Bu galibiyet için tüm takımımıza sonsuz teşekkürler.

Fenerbahçe Ülker 75-63 Olin Edirne

Bu yıl bizi hem avrupa’da hemde ligde başarıdan başarıya koşturan Erkek basket takımımız ligin yeni temsilcisi Olin Edirneyi normal bir oyunla fazla zorlanmadan geçti. Maçı aslında ilk periyotta kopardı takımımız. Sonrasındada periyod sonuçlarındanda anlaşıldığı kadarıyla denk bir maç olmuş.

Vidmar’ın yokluğunda pota altında zor anlar yaşayabiliyoruz. Sean May’in idman eksiği olduğu söyleniyor. Umarım bir an önce takımımıza fayda sağlamaya başlar.

Haftaya çok zor 2 maçımız var. İçerde Cibona ile oynayacağız. Hafta sonundada Antalya deplasmanında Antalya Bld ile oynayacağız. Antalya maçında muhtemelen üzerimizde seyircisi baskısı olacak. Çünkü o gün Antalya futbol takımının maçı maça gitmek için çok uygun olacak. Bizim maçımız saat 13:00 te futbol maçı ise saat 19:00 da.

Önümüzdeki hafta önce avrupada sonrada ligde takımız yüzünün akıyla çıkacaktır her iki sınavdanda.

25 Kasım 2010 Perşembe

Hafta Sonu Burhan Felek ve Caferağa'ya




Hafta sonu istanbul'da olan Sevgili Fenerbahçeli arkadaşlarım. Keşke bende sizin kadar şanslı olabilip orada olabilseydim. Çünkü Pazar günü üst üste 3 derbi izleme imkanına sahipsiniz. Böyle bir pazar 100 yılda bir gelir herhalde. Hemde pazar günü GS-BJK derbisini olduğunu düşünürsek gitmek için daha kolay karar verilebilir bence.

Öncelikle saat 15:00 da Burhan Felek'te Erkek Voleybol takımımız Galatasaray ile karşılaşacak. Bu maçtan hemen sonra 17:30 da Sarı Melekler yine burhan Felekte Beşiktaşı ağırlayacaklar. Oradan çıkıp Caferağaya gidersenizde 19:30 da bir dünya yıldızını izleeyebilirsiniz. Taurasi yi Galatasaray a karşı ne yapacağının canlı gözle şahidi olabilirsiniz. Keşke orada olup bu günümü 3 derbi ile geçirebilseydim. :(

Not: Sarı Melekler işi uzatmayacağından rahat rahat yetişebilirsiniz Caferağa'ya

Tours VB 1-3 Fenerbahçe




Son yazımızıda bu aralar biraz sendeleyerek giden Erkek Voleybol takımımıza olsun. Hafta sonu İzmirde Arkas a karşı alınan 3-1 lik mağlubiyet bu takıma hiç yakışmamıştı. Hatta internette okuduğum bazı yazılarda Demeter sorgulanması bitip darağacına doğru yürümeye başlamıştı bile. Ama dün akşamki bu galibiyet takımımıza çok şey kazandırmıştır bence. En azından deplasmanda kazanılan bir maç Galatasaray maçı öncesi büyük bir moral olmuştur takıma. Ilk setini kaybettiğimiz maçta diğer setleri alarak 1-3 lük bir galibiyete ulaştık.

Takım şimdilik bir rahat nefes aldı. Umarım hafta sonu galatasarayıda net bir skorla yenip daha güzel günlere yelken açar takımımız.

Fenerbahçe Acıbadem 3-0 Bergamo




Geçen yıldan kalan bi hesap vardı görülmesi gereken. Bayan Voleybolcularımız dün o hesabı tam olmasada kapattılar. Neden tam olmasada diyorum çünkü orda bir kupa gitmişti burda ise lig içinde sadece bir galibiyet aldık. Ama tabi Şampiyonlar liginin ilk maçı olması dolayısıylada alınan galibiyet çok önemli.

Bu hafta kendi 4 takımımız içinde kendi evimizde oynayan tek takımdı Sarı Meleklerimiz. Yeni Burhan Felekte'de dün akşam 4000 civarında taraftarımız varmış. Ve bu maçta takımımıza desteğini soyunma odasına kadar giderek ve eşi ve kızlarıyla maça gelerek Büyük Kaptan Alex De Souza'da göstermiş. Umarım bundan sonrada maç programları ve özel hayatları uydukça maçlara gelmeye devam ederlerç




Kızlarımız bu maçtan önce hafta sonunu aslan terbiyesi ile geçirmişlerdi. :)

İlk setinde oldukça zorlandı kızlarımız. 24-23 gerideyken blok sayısıyla 24-24 yaptıktan sonra 26-24 aldık seti. 2 ve 3.setler 1.set kadar zor geçmedi ve sonuca gitti Sarı Melekler.

Şimdi yolumuz uzun ve açık. Pazar günü içerde Beşiktaş ile oynuyoruz. Zor maç olacağını tahmin etmiyorum.

Lietuvos Rytas 75-81 Fenerbahçe Ülker


Avrupa'da bu hafta 2.sahne Erkek Basketbolcularımızdaydı. Geçen hafta aldığımız şok ama hayırlı yenilgi sonrası (Chlet Basket 82-78 Fenerbahçe Ülker) Akatlardaki Iversonla Beşiktaşa karşı alınan galip gelmesini bilmişlerdi.

Euroleague'te siena deplasmanı haricinde en zor deplasman için Litvanya'ya Rytas'a gittiler. Maçın çok büyük bir bölümünde önde götürdükleri maçıda Kadın basketçilerimizle aynı farkla 75-81 kazanmasını bildiler. Maçı özellikle 3.periyoddaki oyunla kazanıldığını düşünüyorum. İzlediğim kısa özetlerden anladığım bu. Çünkü maalesef ben maçları saat farkından ve bulunduğum yerdeki internet ve dünyadaki konumu bakımından izleyemiyorum.

Ukic gene takımını ateşleyen adam olmuş tabi Mirsadıda unutmamak gerekir. Bu takım bu yıl yüzümüzü güldürecek gibi. Umarım sezon sonunu şampiyonluk ve Final Four ile süsleriz.


UMMC Ekateringburg 67-73 Fenerbahçe







Bu hafta içinde Fenerbahçemizin 4 branşta maçı vardı. İlk olarak Bayan Basketçilerimiz Rusya'da Ekaterinburg deplasmanında sahne aldılar. Batan sona önde götürdüğümüz maçı 67-73 kazanmasını bildi basketçilerimiz. Taurasi'nin insan üstü oyunu ve Birsel'in onu mükemmel tamamlayışı ile Ekaterinburg gibi zor bi deplasmandan zafer şarkıları ile döndüler.

Maçın 6 sayı ile kazanılmasıda ilginç bir durum. 2.periyodun sonunda Taurasi'nin ve 4.periyodda Birsel'in yarı sahadan attıkları 2 üçlük maçın kazanılma farkını oluşturmuş durumda. Bu macın Final-Four yolundaki grubta en güçlü rakimizi devirmiş olmak çok önemli idi. İçerideki maçımızıda kazanırsak bu gruptan kesinlikle lider çıkarak üst turlar için saha avantajımızıda sağlama yolunda adımlarımızı sağlam atmış oluruz.

Tabi eski oyuncumuz pondexter'ıda unutmamak gerekir. Takımımıza büyük emekleri geçti. Onuda bu sefer yendiğimiz bir maçlada hatırlamak güzel oldu.

Bu takımla ne kadar övünsek azdır. Bizim yıllardır göğsümüzü kabartan ve diğer takımlarımıza örnek olmasını umduğumuz bir takım oldular iyice.

Şimdi bu hafta ligin liderliğinin gerçek sahibine geçmesi için oynanacak maç var. Yaralı aslan Caferağa'ya geliyor. Maç pazar günü 19:30 oynanacak. Salonun dolacağından en ufak bir şüphemiz yok.

21 Kasım 2010 Pazar




Merhabalar Sevgılı blogcular,

Çok uzun süredir düşündüğüm ama bir türlü gerçekleştiremediğim blog tutma işine umarım artık başlıyorum. Buradan hep mutluluklar, güzellikler ve Fenerbahçemizin galibiyetlerini ve şampiyonluklarını yazarız. Tabi Kocaelisporumuzuda asla unutmayacağız.

Şimdilik Sevgiyle kalın.